top of page

HER YAŞIN BİR GÜZELLİĞİ VARDIR

  • Yazarın fotoğrafı: Dr.Aliosman Dağlı
    Dr.Aliosman Dağlı
  • 19 Kas
  • 2 dakikada okunur

Nasıl yeni doğan bir bebeğe annesinin kucağında süt içmek, büyümüş bir çocuğa da sofraya çöküp yemek yemek yakışırsa, imanlı bir gence ilim, irfan ve mesleki açıdan kendini geliştirmek için sabah akşam koşturmak, orta yaşlı ve ihtiyar olanlara da bildiklerini pekiştirip onunla amel etmek yakışır. Maalesef günümüzde bazı yaşlılar, gençler gibi giyinip kuşanma, gezip tozma ve hayatını yaşama hevesine kapılmışlardır. Yine bazı gençler de hayat tecrübeleri ve bilgi birikimleri yeterli olmamasına rağmen ağır mesuliyetler almanın peşine düşmüşlerdir. Bunlar insan psikolojisinin ve toplum düzeninin yerle bir olmasına yol açacak tehlikeli eğilimlerdir. Özellikle sosyal medyada fenomen olarak adlandırılan bazı kişiler, yaşlarına uygun olmayan tutum ve davranışlarla milletimize, özellikle de gençlere ve ev hanımlarına menfi tesirlerde bulunmaktadırlar. Birçok genç, ailesi ile sosyal bağlarını gün geçtikçe zayıflatmakta ve sahip olmadıkları vasıfların kendilerinde var olduğu zannına kapılmaktadırlar. Gençlerdeki bu gereksiz özgüven patlaması anne babaya karşı olan saygıda büyük eksiklikler göstermelerine yol açmaktadır. Yine birçok ev hanımı, fenomen müsveddelerinin etkisi altında kalıp içinde bulundukları sosyal ve ekonomik şartları beğenmeyerek memnuniyetsizlik gösterip, eşleriyle aralarını açarak ailelerinin dağılmasına yol açabilmektedirler.

İleri yaşta olan kadın ve erkekler, önceki nesillere tavsiyeler verip onları yetiştirmek yerine, onlarla bir sefahat hayatı yaşama yarışı içerisine girmektedirler. Emekli olduktan sonra kazaya kalmış ibadetlerini telafi etmek ve çalışma hayatında ihmal ettikleri sosyal, kültürel ve dini sorumluluklarını ifa etmek yerine, ikinci bahar yaşamak adı altında kendilerine hiç de yakışmayan bazı söz, fiil ve tutumlarda bulunmaktadırlar. Örneğin bunların bazıları kendilerine eş bulmak maksadıyla kadın programlarına çıkmakta ve sosyal medyada hiç de kendilerine yakışmayacak bazı paylaşımlarda bulunmaktadırlar. Bu durumu fark eden dolandırıcılar da bir ömür dişten tırnaktan artırılarak biriktirilen variyetlere göz dikerek bu kişileri ağlarına düşürmektedirler. Elli ve altmışlı yaşlarını yaşayan bazı büyüklerimiz gerek inanç zayıflığı ve gerekse de çevrenin yönlendirmesiyle estetik operasyonlar yaptırarak son derece gülünç duruma düşmektedirler. Halbuki başta torunları olmak üzere, etrafındaki gençlerin ve orta yaşlıların onlardan beklentisi alnında secde izi, çenesinde sakalı, elinde tespihi ve dilinde duasıyla etrafını feyizlendirmeleridir. Bu tutum hem fıtrata daha uygun olduğu hem de kabrin eşiğinde bekleyen bu kişilerin kendi yaşlarının insanı olmak suretiyle öz benlikleriyle barıştırdığı için daha huzur verici ve övgüye layık olan bir durumdur.

Sonuç olarak, hadis-i şerifin de altını çizdiği gibi, "Gençlerinizin en hayırlısı, ihtiyarlarınıza benzeyenlerdir. İhtiyarlarınızın en şerlisi de gençlerinize benzeyenlerdir." Bu, her yaşın kendine ait değerini bilmek, yaşının gerektirdiği olgunlukla hareket etmek ve hayatın her evresinde fıtrata uygun bir yaşam sürmek gerektiği anlamına gelmektedir. Toplumsal huzurun ve nesiller arası saygının yeniden tesis edilmesi; gençlerin ilim ve meslek edinmeye odaklanmasına, ileri yaşlardakilerin ise bilgelik ve manevi sorumluluklarını yerine getirerek etraflarını feyizlendirmelerine bağlıdır. Herkes kendi yaşına yakışır bir hayat sürdüğünde hem bireysel hem de toplumsal huzurun anahtarı bulunmuş olacaktır.

 
 
 

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page