top of page

GÖÇLERİN KÜLTÜRÜMÜZ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

  • Yazarın fotoğrafı: Dr.Aliosman Dağlı
    Dr.Aliosman Dağlı
  • 19 Kas
  • 2 dakikada okunur

Dünya tarihi farklı sebeplere bağlı olarak gerçekleşen birçok göçe şahitlik etmiştir. Bunların en bilineni kavimler göçü olarak bilinen ve doğudan batıya doğru gerçekleşen harekettir. Avrasya’nın sosyal, kültürel, ekonomik ve demografik dengelerini ters düz eden bu göç etkilerini hala günümüzde bile hissettirmektedir. Ülkemiz sınırları içerisinde yaşayan bireylerin tamamına yakını bir göç dalgasıyla memleketimize gelmiştir. Esasen milletimiz göçebe kökenli olup birçok iskân politikasının uygulanmasının ardından yerleşik hayata geçmiştir. Bu konuda zafiyet gösterenler ise ya kendi istekleriyle başka memleketlere göçmüş ya da zorunlu iskân politikaları sonucu köylü ya da şehirli olmuşlardır. Orta Asya ve civarında kuraklık, iç çatışma ve soykırım gibi nedenlerle göçen milletimiz i’lâ-yi kelimetullah motivasyonu ile daha ziyade sınır boylarına ve fethedilen bölgelere yerleşmeyi tercih etmişlerdir. Tabii olarak bu durum o bölgelerde yerleşik olan halkları rahatsız etmiş, yine asılları muhacir olan Müslüman topluluklar bile yeni muhacirlere zaman zaman tepki göstermişlerdir.

Timur sonrası Anadolu’da büyük ölçüde göç hareketleri yavaşlamışsa da zaman zaman yerel hareketlenmeler eksik olmamıştır. Yavuz Sultan Selim Han’ın göç yollarını hakimiyet altına almasıyla artık nüfus hareketi iç göç haline dönüşmüştür. Ancak Karlofça Anlaşması sonrası toprak kaybetmeye başlayan Osmanlı Devleti, işgal edilen bölgelerin halklarının güvenli bölgelere doğru göçüyle karşılaşmıştır. Bu durum 93 Harbi ve Balkan Savaşları’nın ardından daha da hızlanarak devam etmiştir. Balkanlar, Kafkaslar ve Kırım bölgesinden gelen göçmen nüfus başta Marmara ve Ege Bölgeleri olmak üzere Anadolu’nun muhtelif yerlerine yerleştirilmiştir. Cumhuriyetin kurulmasından sonra yapılan mübadele ve Sovyetler’in baskılarından kaçan Müslüman azınlıkların göçü ülkemiz demografisinde ciddi değişimlere yol açmıştır. Hristiyan halkın büyük ölçüde ülkeden tahliyesinden sonra Kafkas ve Balkan milletlerinin yerleşmesi Anadolu’nun kültüründe ciddi değişikliklere neden olmuştur. Günümüzde bile bu kültür çatışması göç bölgelerinde hala devam etmektedir. Sakarya, Bursa ve Kocaeli gibi bazı illerimizde hala kırsalda muhacir, manav ve yörük kültürleri belirgin olarak gözlemlenebilmektedir. Ancak kır nüfusunun azalıp şehirleşmenin artması bu kültürlerin içe çekilmesini mecbur kılmıştır. Birbirine bu kadar yakın olan Kafkas, Balkan ve Anadolu kültürlerinin bile yeni bir kültür oluşturmak için bir asrı aşkın zamana ihtiyaç duydukları görülmektedir. 11 Eylül sonrası Irak ve Afganistan’dan; Arap baharı sonrası ise Orta Doğu’dan göç dalgası ise bambaşka kültürlerin 25 yıl gibi kısa bir zaman dilimi içinde ülkemizde ciddi sosyoekonomik ve kültürel değişikliğe neden olduğu inkâr edilemez. Bunların birkaçı şöyle sıralanabilir:

1. Dini yaşantı ve eğitimde gelenekten uzaklaşma. (mezhepsizlik, vehhâbîlik, reformist dini anlayışın yayılması)

2. Dini grupların sosyal yapısının bozulması.

3. Çocuk yaşta ve çok evliliğin yaygınlaşması.

4. Gençlerin ve kadınların kılık kıyafetlerindeki farklılaşma. (İran tarzı baş bağlama vb.)

5. Yemek ve temizlik kültüründeki değişimler.

6. Devlet-toplum ilişkisi açısından farklılaşmalar.

7. İşsizlik ve mesken tedariki konusunda bazı sorunların yaşanması.

Sonuç olarak geçmiş yüzyıllarda ve yakın tarihimizde yaşanan zoraki ya da istemli göçler ciddi sosyoekonomik ve kültürel değişimlere yol açmış. Bir taraftan sıkıntılı süreçlerden geçilirken diğer taraftan da kültürel zenginliğin artmasını ve iş gücü gibi potansiyellerin gelişmesine ve sermaye dolaşımına neden olmaktadır. Öneri olarak söylenebilecek şeyler ise şöylece özetlenebilir:

1. Göçmen nüfusun kültürel ve demografik yapıyı bozmayacak şekilde dağıtılması.

2. Mülteciler arasında eğitimli olanların belirlenip birikimlerinden istifade edilmesi.

3. Yerel halk ile göçmenler arasında çıkabilecek ihtilafların önceden tespit edilip engellenmesi.

4. Entegrasyonun sağlanabilmesi için hızlandırılmış zorunlu kurslar yapılması.

5. Göç Bakanlığı kurulup nüfus hareketinin kontrol altında bulundurulması.

 
 
 

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page