Ailenin Efendisi Çocuklar
- Dr.Aliosman Dağlı

- 17 Kas
- 2 dakikada okunur
İslâm’ın dünya görüşüne göre koca ailenin reisi olarak kabul edilir. Nitekim âyet-i kerîmede: "Erkekler, kadınların koruyucusu ve yöneticisidirler.” (Nisâ, 4/34) buyrulmaktadır. Bu mutlak olarak bir görevlendirme olup, örf, âdet ve kültüre göre değişmesi mümkün değildir. Aksi takdirde ortaya çıkacak yapının İslâm ailesi olduğunu söylenemez. Çünkü zaman içinde fıtrata muhalif olarak, bazı mizaç değişimleri ortaya çıkıp, birçok sosyal ve psikolojik rahatsızlıkların oluşmasına neden olacaktır. Kendine yabancılaşma olarak tabir edilen bu durum, bireyin kişiliğini kaybetmesine yol açan bir hastalıktır. Maalesef 20. yüzyılda feministlerin saçtığı sözde eşitlik zehri Müslüman ailelere büyük bir darbe vurmuş, çok düşük seviyelerde olan boşanma oranlarını neredeyse batı ülkelerinin seviyesine çıkarmıştır. 21. yüzyılda hızla artan iletişim imkânları dünyayı tam anlamıyla büyük bir köy haline getirmiş, dinî ve millî değerlerimizin hayattan birer birer çekilmesine yol açmıştır. Tarih boyunca babasına itaatle sorumlu tutulmuş çocuklar, post modern söylemlerin etkisiyle adeta ailenin efendisi haline gelmişlerdir. Öyle ki oturulacak şehir, ilçe, mahalle, apartman hatta kat, çocukların yaşamını daha kolay ve renkli hâle getirecek şekilde seçilir olmuştur. Anne babalar sırf çocukları için her gün saatlerce trafikte ömürlerini tüketmekte ve sağlıklarından olmaktadırlar. Aile bütçesinde öncelikle çocukların payı en yüksek şekilde belirlenmekte, kalan miktar mütevazice anne babaya dağıtılmaktadır. Halbuki meşhur mağaradaki üç kişinin kıssasında şöyle nakledilmektedir. Mağaradakilerden biri hayvancılıkla meşgul olmaktaydı. O gün sürülerini getirip sağması uzun sürdüğü için anne babası uyuya kalmıştı. O da onlar uyanıncaya kadar çocuklarının bütün ağlaşmalarına rağmen onlara bir yudum bile süt vermedi. Ne zaman ki anne babası uyanıp süt içtiler, ondan sonra kendisi, eşi ve çocuklarına kalan sütü içirdi. Günümüzde dünyanın neredeyse her yerinde uygulanan bir örnek, bu tutumun ne kadar isabetli olduğunu teyit etmek açısından iyi bir örnek teşkil etmektedir. Uçaklarda kişinin herhangi bir tehlike anında oksijen başlığını önce kendisinin takması, sonra sorumluluğu altındakilere taktırması önemle vurgulanmıştır. Bu uygulamanın amacı, kişinin önce kendini güvence altına alarak başkalarına da yardımcı olabilmesini sağlamaktır. Meşhur Cibril hadisinde kıyamet alametleri arasında kişinin kendi efendisini doğurması zikredilmektedir. Halbuki İslâm hukukuna göre, efendisine çocuk doğurup ümmü’l-veled olan kişinin statüsü değişmektedir. Yani ne satılabilmekte ne de miras kalmaktadır. Efendisi ölünce hürriyetini kazanmaktadır. O halde buradaki ifadeden anlaşılması gereken nedir? Birçok hadis şârihi evlatların anne ve babalarına olan hürmetlerini kaybedecekleri ve adeta efendi gibi onları saygısızca yönlendirecekleri şeklinde izah etmişlerdir. Maalesef şuursuz anne babaların yanı sıra, kendisini uzman gören birçok kişi de bu kıyamet alametinin gerçekleşmesi için neredeyse yarışa girmiş durumdadırlar. Azıcık keyfi kaçan çocuklar pedagoglara koşturulmakta, öküz altında buzağı aranmaktadır. Onlar da kendilerine gelen fırsatı kaçırmayıp, haftalarca hatta bazen aylarca sürecek seanslarla hem maddî olarak istismar etmekte hem de yanlış yönlendirme yapmaktadırlar. Bu tip durumların aslında normal durumlar olduğunu ifade eden ahlaklı uzmanlar ise becerisizlikle suçlanarak etkisiz hale getirilmeye çalışılmaktadır. Sonuç olarak, yavrularımızın anne ve babalarının himayesi ve disipliniyle yetişmeleri, güven ihtiyaçlarını karşılayacağı için, onları dinî ve millî kültürümüzün öngördüğü şekilde ailede doğru biçimde yetiştirmeliyiz. Gerçekten ihtiyaç duyulduğu takdirde psikolojik danışmana ve aile uzmanına başvurmalı, bu uzmanların da dinî ve millî hassasiyetlerimizi bilip bunlara göre yönlendiren kişiler olmasına dikkat etmeliyiz. Ayrıca bizlere ebeveyn olarak da örneklik teşkil eden Hz. Peygamber’in “sallallahü aleyhi ve sellem” bu konudaki uygulamalarını bizlere nakleden sözlü ve yazılı kaynaklara başvurmayı ihmal etmemeliyiz.



Allah cc razı olsun hocam. Rabbimiz cc en güzel şekilde evlatlarımıza faydalı olabilmeyi nasip eylesin
Allah razı olsun hocam